Öfkeyle ağzınıza geleni söyleyip sonra pişman olduğunuz durumlara düştüğünüz oluyor mu? Korkularınız yüzünden size gerçekten fayda sağlayabilecek bir işle ilgili risk almaktan vazgeçtiniz mi hiç? Dilinizin ucuna kadar gelen bir lafı heyecan yapıp sizi utandıracağını düşünerek içinize attığınız oldu mu? Üzüntünüzü içinize atıp atıp sonra en umulmadık bir zamanda ağlama krizine girdiniz mi?

Bunların hepsi ya da bazıları eminimin çoğunuzun başına gelmiştir, bundan sonra gelmeye devam edecek. Çünkü bunların hepsi bizi biz yapan durumlar, hepsi bizim duygularımız. Yazının girişinde konu ettiklerim ise daha çok üvey evlat gibi davrandıklarımız, kabullenemeyip halı altı ettiklerimiz. Korku, utanç, üzüntü, öfke.. Bunları kendimize yakıştıramayız değil mi? Biz her zaman sevgi, mutluluk, gururdan ibaretiz, öyle olmak isteriz. Bize iyi gelen duygular hayatımıza geldi mi, örneğin aşık olduk mu bağıra çağıra herkese anlatırız, ama en basitinden karanlıktan korktuğumuzu kendimize dahi itiraf edemeyiz. Oysaki duygularımız da tıpkı düşüncelerimiz gibidir, bizim kontrolümüzde değildirler. Ansızın gelirler, tıpkı düşüncelerimiz gibi duygularımızı da kontrol edemeyeceğimizi bilip, hatta zaman zaman duygularımızın bizi kontrol ettiğinin farkında olmalıyız. Peki gelişini ve gidişini kontrol edemediğimiz bir şeyi nasıl yöneteceğiz?

21. yy modern bireyi için duygular görünürde adına emoji denilen sembollerden ibaret. Ama hayatımıza etkileri çok büyük. Duygularımız ruh halimiz, insanlarla nasıl etkileşim kurduğumuz, zorluklarla nasıl başa çıkacağımız, zamanımızı nasıl harcadığımız gibi birçok konuda birinci derece belirleyicidirler.

Duygular, olayları algılama şeklinizi etkiler

Duygularınız, olayları algılama şeklinizi etkiler. Endişeli hissettiğiniz bir günde patronunuzdan acil sizi görmek istediğine dair bir e-posta alırsanız, kovulacağınızı varsayabilirsiniz. Bununla birlikte, aynı e-postayı aldığınızda mutlu hissediyorsanız, ilk düşünceniz terfi edeceğiniz veya iyi yapılmış bir iş için tebrik edileceğiniz olabilir.

Duygularımızı yönetebilmenin yolu onları olduğu gibi kabul etmek, her birini ayrı ayrı buyur etmektir. Hayattaki mutluluğumuz aslında tam olarak buna bağlıdır. Duygularımızla iyi geçindiğimiz takdirde zihinsel olarak güçlü oluruz. Hayata ve zorluklara karşı duygusal direncimiz artar. Duygularımızı yönetebilmek de tıpkı diğer becerilerimiz gibi geliştirilebilir, ama bu süreci iyileştirmek pratik ve özveri gerektirir.

Duygularınızı yönetmek, onları bastırmakla aynı şey değildir. Üzüntünüzü görmezden gelmek ya da acı hissetmiyormuşsunuz gibi yapmak bu duyguları yok etmeyecektir. Aslında, adreslenmemiş duygusal yaralar muhtemelen zamanla daha da kötüye gidebilir. Ve duygularınızı bastırmak sizi çoğunlukla obez, alkolik ya da farklı bir bağımlılığa sürükleyecektir.

Peki duygularınızı yönetebilmenin herkes için genel geçer yolları nelerdir? Gelin duyguları kontrol etme yöntemleri neler, hep birlikte bakalım.

duygular nasıl kontrol edilir

İlginizi Çekebilir: Dijital minimalizm ile hayatı sadeleştirmenin temel adımları

Olduğu gibi kabul edin

O an gelen duygu ile mücadele edip ya da görmezden gelip onu bir an önce geldiği yere yollamanın çözüm olmadığını kabul etmeliyiz her şeyden önce. Buradaki bakış açısı tam olarak Mevlana’nın sözlerinde olduğu gibi “gel ne olursan ol  yine gel” şeklinde olmalı.

Gergin olabilir, hayal kırıklığına uğramış olabiliriz, üzgün olabiliriz. Nasıl hissettiğinizi değiştirmeden önce, şu anda deneyimlediğiniz şeyi kabul etmeniz gerekir. Onun adını koymamız gerekir. Utandığımız anlarda öfkelenerek bunu kapatmaya çalışırız mesela. İçinizde olan biteni saklamayın, kabul edin. Endişeli, sinirli ve sabırsız gibi bir çok duyguyu aynı anda hissedebileceğinizi unutmayın. Nasıl hissettiğinizi etiketlemek, duygudan çok fazla acı çekebilir. Ayrıca, bu duyguların kararlarınızı nasıl etkileyebileceğini dikkatlice not almanıza da yardımcı olabilir.

iliskilerde kontrol nasıl sağlanır

İlginizi Çekebilir: Finansal farkındalık ve Bitcoin

Anında tepki vermeyin

Genelde başımıza gelenlere verdiğimiz tepkiler ile ilgili çok fazla pişmanlık yaşarız. Duygusal tetikleyici geldiği anda tepki veririz. Örneğin eşimizin, anne ya da babamızın söylediği bir lafa kızar, anında köpürürüz. Burada olması gereken ilgili duygusal argümanınızla tetikleyiciyi çürütmeden önce, derin bir nefes almak ve o an gelen dürtüyü dengelemek. Bu nefes alıp verme işini kaslarımızın gerginliği gidene ve kalp atışlarımızın normale döndüğünü hissedene kadar yapmalıyız. Sakinleştikçe o gelen duygunun geçici olduğunu anlarız.

duyguları kontrol etme yöntemleri

İçinize atmayın

Duyguları içe atmamalı ya da sıkıştırmamalıyız. Onları bir şekilde salıvermemiz şart. Bunu yapmak için güvendiğiniz bir arkadaşınıza gidip sohbet açıp duygularınızı ifade edebilirsiniz. Bu en iyi çözüm. Kendi fikrinizden başka bir fikir duymak her zaman iyi gelir. Böyle bir imkanınız yoksa en basit yol olarak günlük tutun. Duygularınız iç benliğinizde kağıda dökün. Duyguları boşaltmanın herkese uyan bir reçetesi yok. İster boks yapın ister meditasyon. Varlığınızı bastırılmış duygulardan kurtarmak için size ne uygun geliyorsa onu yapmalısınız.

Duygusal tetikleyicilerinizi affedin

Duygularımızı harekete geçiren duygusal tetikleyicilerimizdir. Bunlar kendiniz, eşiniz, ailenizden herhangi biri ya da arkadaşlarınız olabilir. Bir arkadaşınızın size söylediği bir söze kızıp öfke patlaması yaşayabilirsiniz. Bunu yaşadıktan sonra ise kendinize kızıp, kendinizden nefret edebilirsiniz. Ama affettiğinizde asla kopacağınızı düşündüğünüz o sert duygulardan kolayca uzaklaşıp, kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz. Duyguları kontrol etme yöntemleri arasında rakipsiz!

astroloji

İlginizi Çekebilir: Oyunların gerçek hayattaki zorlukları aşma dürtüsüne ne gibi etkileri olabilir?

Düşüncelerinizi değiştirin

Olumlama çoğumuza çok efektif bir çözüm gibi görünmez. Hatta küçümseyenler dahi vardır aranızda. Ancak şu gerçek ki negatif duygular, bizi tekrar eden benzer düşüncelere bağlayarak, düpedüz negatif döngüler yaratır. Sizi kötü hissettiren veya düşündüren bir duyguyla karşı karşıya kaldığınızda, onu zihninizden çıkarıp farklı bir düşünceyle değiştirin. Sorununuzun ortaya çıkması için ideal çözümü hayal edin, sizi mutlu eden birini düşünün veya sizi gülümseten bir olayı hatırlayın.

duygusal hissetme

İlginizi Çekebilir: Sağlıklı yaşam ürünlerine ilgi duyan bireylerde matematiksel verinin önemi, şekersiz ve ilave şeker içermez nedir?

Büyük resmi görün

Hayat her zaman inişli çıkışlıdır. Başımıza her an her şey gelebilir. Üzülebiliriz, kırılabiliriz, korkabiliriz, utanabiliriz, kendimizi istemediğimiz pek çok kötü durumun ortasında bulabiliriz. Tüm bunlar başımıza gelirken hayata karşı bakış açımız tam olarak şu olmalı: “Bunlar sadece benim başıma mı geliyor?” Cevap hayırsa, üzülecek hiçbir şey yok, her şey kontrol altındadır. Hep yanlış tarif edilen bir kavram olan deneyimlerimiz yani olaylar karşısında verdiğimiz tepkiler ve duygularımızı yönetebilme becerimiz bizim mutluluğumuzu belirler. En nihayetinde hepimizin bu hayatta bir anlam arayışı, başımıza ne gelirse gelsin yolcuğun en başında ettiği bir niyet var. Bu şekilde baktığımızda zamanla daha büyük bir resmi görmeye başlarız. Duygusal olarak üzücü bir anın ortasında bile olsanız, yakında anlamaya başlayacağınız nihai bir amacınız olduğunu kendinize hatırlatın. Duyguları kontrol etme yöntemleri için farklı eklemeler de yapılabilir. Ancak bunlar çoğu kimse için en faydalı duyguları kontrol yöntemleri olarak kabul ediliyor.

Savaş Önemli’nin diğer makaleleri için buraya tıklayabilirsiniz.