Her kadının yaşayacağı bir dönem, ‘altın çağımız’ menopoz hakkında merak ettikleriniz…

Dünya Sağlık Örgütü menopozu, “over (yumurtlama) aktivite kaybından dolayı menstrüasyonun (adet döneminin) sona ermesi” şeklinde tanımlıyor. Normal menopoz dönemi herhangi bir tıbbı müdahale yoksa genellikle 45-55 yaşları arasını kapsıyor.

Bu dönemde değişen pek çok şey var… Hormonlarımız, cinsel isteğimiz, ruhsal ve fiziksel değişikliklerimiz, uyku düzenimiz, ateş basmalarımız ya da ani üşümelerin gelmesi, günlük rutinlerimiz şeklinde devam eden faktörler ilk akla gelenler…

Aslında biz zaten menopoza, ergenlikten itibaren başlayan adet dönemlerimizden dolayı alışkınız; hormon değişimleri ve zaten her ay bizim ruhsal durumumuz, uyku düzenimiz, ateş basmalarımız, birden gelen üşümelerimiz ve ikili ilişkilerimiz değişmiyor mu? Ee o zaman menopozu farklı yapan ne?

Hemen söyleyeyim; düşünce yapımız, öğrendiğimiz ve nesillerden nesillere aktarılan abartılı, hatta çoğunluğu hurafelerden oluşan yanlış bilgiler ve bir miktar da çevresel faktörler. Aslında menopoz kadının “Altın Çağıdır”.

Evet doğru okudunuz altın çağımız, çünkü artık hayatımızdaki koşuşturmanın, sürekli bir şeylere yetişme telaşının, her şeyi en iyi yapma düşüncelerinin azaldığı, kendimize dönme fırsatımızın arttığı ve demlenip sakinlediğimiz dönem. Çoğu kadın için yaş itibarıyla varsa çocuklarının eğitim ve iş telaşının bittiği, belki de evlendikleri bir zaman. Çalışıyorsa artık emeklilik zamanının geldiği, kendine ve kadınlığına daha fazla döndüğü, yeni ilgi alanları geliştirip hayatında bir partneri var ise onunla cinselliğe dair yeni keşiflere çıkabileceği, dolayısıyla yepyeni bir bizin başladığı, kendimizle yeniden tanıştığımız zamanın başlangıcı.

menopoz-nedir

Menopozda cinsellik

Menopozda cinsellik mi olurmuş canım, kaç yaşına gelmiş torun torba sahibi kadınsın yetmedi mi bu yaşa kadar yaşadığın, hem menopozda kadının öyle istekleri olmaz, bu yaşta hala cinsellik mi düşünüyorsun ne ayıp… gibi söylemleri eminim çok fazla kadın duydu ve duymaya da devam ediyor. Hal böyle olunca kadında cinsellik isteğinin olmaması gerektiğine dair maalesef yanlış bir inanç gelişiyor. Kadınlığının en donanımlı dönemini, çevrenin söylemlerinden sebep baskılanıyor, yaşanamıyor bir nevi.

Menopozla birlikte değişen hormonlarımızdan östrojen hormonundaki azalmayla bağlı olarak vajinal kuruluk görülmesi ya da kadının öncesinde çok da aktif olmayan bir seks hayatı varsa partneriyle veya kocasıyla düzenli seks yapmıyorsa vajinal daralma oluşması çok doğal konular şüphesiz. Bunların hepsinin de çözümü var.

Vajinal kuruluk için su bazlı ya da silikon bazlı kayganlaştırıcılar (lubricant) kullanılabilir. Vajinal daralma için pelvik taban kaslarımızı çalıştıran kegel egzersizleri yapılabilir.

Kadın her yaşta kadındır ve arzularımız, cinsel isteklerimiz, cinsel fantezilerimiz her yaşta var. Elbette ki menopoz döneminde libido düşmesine bağlı olarak cinsel istekte azalma yaşanabilir, ancak partneri olan ve partneriyle iyi iletişimi olan kadınlar için bunun pek önemi yok.

45 yaş sonrası çoğumuz için kendimizi, kadınlığımızı, erojen bölgelerimizi daha iyi tanıyıp, neleri sevip neleri sevmediğimizi daha iyi bildiğimiz dönem. Altın çağımız diye boşuna demedim, bu dönemin en güzel yanı gebe kalma korkusunun hayatımızdan çıktığı, daha özgür ve doyumlu yaşayacağımız seks hayatımızın başlangıcı ayrıca.

Menopozda varsa eşimizin/partnerimizin de yaş itibarıyla artık andropoz dönemine girdiği ve onun da hormonal değişimler, cinsel istek kaybı, uyarılma bozuklukları yaşanabileceğini belirtmekte yarar var. İşte buralarda bir yerler de ne oluyorsa kadın, sanki cinselliği yokmuş gibi davranmaya başlıyor. Bunun en temel nedenlerinden biri var olan eşiyle/partneriyle bu döneme kadar ki yaşadığı süreç bana sorarsanız. Cinselliği yok saymanın artık yokmuşçasına yaşamanın altında yatan neden aslında eşle/partnerle olan önceki ilişkiler, yaşananlar ve iletişim şekilleri.

menopozda-cinsellik

Önceki zamanlar, eksiklikler, deneyimler, belki de mazeretler… Hepsini bir kenara bırakın

Gençliğinde de cinselliğini şölen gibi keyif alarak ve isteyerek yaşayamayan, erojen bölgelerinden emin olmayan, orgazmı tatmayan, vazifeymiş gibi sevişen kadın, menopoz döneminde tabiri caizse seksten elini eteğini çekiyor. Aslında kadın da arzu eksikliği yok olmuyor, sadece önceki tecrübeler ve yaşanmışlıkların bir sonucu olarak kendini seksten bir nevi emekli etmek istiyor. Yani arzu var, fakat yaşamak istemiyor.

Menopoz da cinsellik yaşanmaz, kadının kadınlığı bitti’ gibi yanlış mitler, tamamen şehir efsanesidir ve bu dönemde istenmeyen seksin altında yatan mazeretler olarak görülebilir; bunun nedenlerine bakmak gerekir. Çünkü kadın her yaşta kadındır, arzular ve sevdiği kişi tarafından arzulanmaktan keyif alır.

Demek ki menopoz da cinsellikte, kadının kadınlığı da bitmiyormuş, biten sadece kadının hayatındaki eşine/partnerine olan duyguları, isteği ve azalan iletişimiymiş.

Menopozu hepimiz yaşayacağız önemli olan bu dönemi ve bizde yarattığı bazı değişiklikleri kabul etmek, süreci olduğu şekliyle yaşamak, yeni kendimizle tanışmak, cinselliğimizi yaşamaktan çekinmemek ve bastırmamak. Ayrıca hayatın açılan bu başka penceresinden bambaşka açılardan bakıp, birazda etraftaki o çok bilen ve her durumu fazlaca abartan hemcinslerimize karşı kulak tıkamayı bilerek anın keyfine varmak.