‘Sevgiyi bulamadığıma göre güzel değilim’ diye mi düşünüyorsun? Makyajın hazır, ruhun hazırlıksız olduğu için sevgi kapını çalmamış veya sen kapını açmamış olabilir misin? Ruhen hazır olmana rağmen sen güzel görünmek için uğraşırken sevgi, yanından geçip gitmiş olmasın…
Hayatımızda bizi doyuran bir sevgi yoksa faturayı çoğu zaman beğenmediğimiz fiziksel yönlerimize kesme eğilimindeyiz. Bu yüzden bütün çabalarımız daha çok beğenilme ve bu beğeniyi getirecek kusursuz görünüme kavuşmak üzerine…
Bunlarla uğraşırken zaman zaman işin özünü kaçırıyor olabilir miyiz acaba? Ne dersin?
Beğenmediğimiz yönlerle savaşmak yerine kendi bedenimizde mutlu olmayı tercih etme kararı ve buna bağlı olarak hissedilen iç huzur, enerjisel olarak bizi zaten güzel yapmaz mı?
Eğer bu farkındalığa sahip değilsek, kendinden mutlu olmayan ruh halimiz itici bir enerji yayıyordur belki de, ne dersin?
Dünyanın en güzeli kim?
Ben asimetrik yanlarını sevgi ile kabul eden, kendisine kimlik katan özellikleri ile uyumlu, içsel ve dışsal güzelliklerini fark ederek bir bütün olarak kendi varlığını mutlulukla, sevgi ve özgüvenle benimseyen, kendini bu yönde ortaya koyan kişilerin dünyanın en güzel kişileri olduğunu düşünüyorum. Bu şekilde hissederek yaydıkları enerji sayesinde sevgiye en yakın kişiler olduğunu da elbette…
‘Gökyüzü düzensiz bulutlarla kaplı olduğunda günbatımları daima daha güzel görünür, çünkü gökyüzünün şairlere ve rüyalara ilham kaynağı olan renkleri ancak bu şekilde yansıtabilir’ der Paulo Coelho. Aynı fikirdeyiz galiba… Yani gerçekten sevgiyi hayatında istiyorsan, o kadar kusursuz görünmeye gerek yoktur belki de.
Onun yerine bu bakış açısını hayatına kusursuz şekilde adapte etmeye ne dersin? Belki bir şair çıkar şiir bile yazar güzelliğine…
Önerilen içerik: Manikürde kanamayı psikolojik yaklaşım ile önleyin
Kendinden mutlu olmak…
Bir kere dış görünümünle etki altına almak için verdiğin aşırı çaba, aslında seni sen yapan içsel enerjinin güçlü ışığını sana unutturur. Hele bir de başkalarına benzeme arzusu ve taklit etme çabası girince işin içerisine ruhun kendinden emin olmayan, karmaşık ve bulanık bir sinyal yayar. Ancak ‘kendin gibi olmak’ sana rahat ve özgüvenli bir duruş katar; tepeden tırnağa sana özgü olan yanlarınla ışıldamana olanak sağlar.
Kendinden mutlu olmak, kendi mucizenin farkında olmak, sahip olduklarına şükran duymak ise bu ışığı yakan kıvılcımlar olacaktır.
Güzel bakmak konusu da sevgi alışverişinde bir diğer önemli mesele. Güzellik yaratılan her şeyde mevcuttur. Yeter ki o şeyde güzel olanı görme niyetiyle bakalım. Evrende yaratılmış her varlık, yaradılışın mucizesini yansıtır… Asıl konu, bu mucizelerin güzelliğini görebilme yeteneği, iç görüsü ve niyetidir.
Güzelliğe kalbini açık hale getirdiğinde ve hayatında yer açma niyetinde olduğunda, kendinde ve çevrende güzel olanı görebilir, ona odaklanabilir, onu çekebilirsin. Ruhunun dışarıya açılan pencereleridir gözler ve ne görüyorsa kendine onu katar.
Baktığınız her yerden ruhunuza güzellikler katmanız dileğiyle…
Sevgiyle bakın, sevgiyle kalın…
