Soğuk, az yağışlı ve maalesef salgınla iç içe ayların ardından baharın nispeten daha aydınlık yüzüne merhaba.

Nisan ayının sonları ile birlikte iyiden iyiye kendini gösteren güneş ve tomurcuklanan çiçekler, görsel bir ferahlamayı etrafa yansıtırken ederken döneme özgü bir sorunu da beraberinde getirdi. Bahar demek birçoğumuz için alerji demek…

Baharla birlikte alerji sezonu da açıldı. Toz, polen derken Japonya’da yapılan yeni bir araştırma ise mevsimsel alerji vakasına yeni bir bakış açısı kazandırdı.

Bilim adamları tarafından oluşturulan bir araştırma ekibi, artan alerjik reaksiyonlar ile stres hormonu arasındaki bağlantıyı araştırmak için bir dizi deney yaptı. Sonuçları bir hayli ilgi uyandıran deneyler stresin kötü yüzünün alerjik semptomlara etkisine işaret etti…

Daha önce yapılan çalışmalara dayandırılarak yapılan araştırma sonuçları, stresli anların mevsimsel alerjilerin semptomlarını kötüleştirdiğini dolayısıyla kurdeşen veya kızarıklığa yatkın kişilerin daha da fazla bu durumdan etkilendiğini doğruladı.

Uzmanlar stresi azaltmanın geleneksel alerji tedavisinin yerini tutmadığını belirtse de, genel olarak sağlıklı yaşam rutinine dahil edilerek alerjilerle baş edebilmesi yönünde katkı sunabileceğini kaydediyor.

Psk. Didem Sercan’ın Stres Nedir başlıklı makalesini okumanız bahsedilen konuya katkı sağlayabilir.

Ek olarak Sınır Durumlarla İlişkimiz Nasıl başlıklı makale de konuyla ilgili tamamlayıcı rol üstlenir.