HayatınıDetoksla.com’daki ilk yazımı okuyan herkese kocaman merhaba.

Hep birlikte hayatımızı detokslarken evimizi de detokslayacağız…

Nerde yaşadığınız, nasıl yaşadığınız, uyanınca hangi müziği dinlediğiniz, yalnız kaldığınızda neler yaptığınız siz farketmeden tüm sosyal hayatınıza yansıyor. Bu koşturmacalarla dolu devrimizde fazla eşyadan, fazla gürültüden, fazla düşünceden kurtulmaya yaşadığınız yerle başlamalısınız.

Durun. Evinizde bari durun. Dinlenin. Dinginleşin…

Öncelikle dolaplarınızı açın ve son bir senedir giymediğiniz tüm kıyafetlerinizi,ayakkabılarınızı, çantalarınızı ihtiyaç sahiplerine verin. Bir senedir giymediyseniz, giymeyin de bundan sonra. Şanslıyız ki artık herşeye çok kolay ulaşılabiliyoruz. En yakın Avm’den, butikten, pazardan veya karşınıza çıkan ilk internet sitesinden ertesi gün ihtiyacınız olacak her şeye kolayca ve her bütçeye uygun bir şekilde ulaşabiliyorsunuz. Bir gün lazım olur diye o altın sarısı, yüksek topuklu, modası geçmiş, rahatsız ayakkabılarınızı yıllarca dolabınızda tutmayın. 3 ay önce aldığınız bir kıyafete bakıp, kendinize ‘bugün olsa alır mıyım?’ diye sorun. Eğer cevabınız ‘Hayır’sa verin gitsin. Gerçekten ihtiyacı olan birinin dünyasındaki yerini alsın.

Arının

Evinizdeki biblolardan, mutfağınızdaki fazla tabaktan, tencereden, bardaktan da aynı şekilde kurtulun.

Dondurma kutularını, yoğurt kutularını saklamayın. Korkmayın, ihtiyacınız olmayacak.

Hatırası var diye çocuklarınızın veya kendinizin yıllardır dokunulmamış, yerini bile bilmediğiniz oyuncaklarını, sararmış kıyafetlerini saklamayın, gidin onları mutlu olacak çocuklara armağan edin.

Eski sevgilinizin verdiği gülü saklamayın.

Nikah şekerlerini, çok özel değilse saklamayın. Tülleri kirlendikçe kötü gözüküyorlar 🙂

Siz birşeyleri sakladıkça hayatınıza girecek yeni eşyalara da yer açmamış oluyorsunuz.

Fazlalıklardan kurtuldukça beyninizdeki fazlalıkları da atabildiğinizi farkedeceksiniz

Tüm bunları tamamlayınca uzanın sadeliğin güzelliğini farkedin. Boş dolapların, boş evin verdiği hazzı yaşayın. Ve ihtiyacınız olmayan hiçbir şeyi bir daha evinize asla sokmamayı alışkanlık edinin.

Beyninizi, gözlerinizi yormayan yeni evinizi sokaklardaki, iş yerinizdeki kargaşalardan uzak bir mabet kabul edin.

Alışkanlık tavsiyelerim

Sabahları evden çıkış saatinizden en az 1 saat önce uyanmayı alışkanlık haline getirin.

Uyanınca sade bir kahve içmeyi alışkanlık haline getirin.

Kahvenizi yudumlarken size neşe veren ama yumuşak müzikler dinleyerek güne merhaba demeyi alışkanlık haline getirin.

Evinizde kendinizi dinleyin, dinlenin, geride bıraktığınız günü veya içinde bulunduğunuz günü bile düşünmeden sadece dinlenin.

Akşam gidin, daha iyi bir planınız yoksa yemeğinizi yiyin, eşyalarınızı yerine yerleştirip yine dinlenin.

Evi sahiplenmeyin, eve ait olun ve onu yormayın.

“Topuklarını üç kere yere vur ve ‘Ev gibisi yok’ de”
                                Dorothy, (Judy Garland), Oz Büyücüsü