Pek çoğumuz uzun yaşamak ister ve bunun yollarını ararız…

Uzun yaşayabilmenin temel faktörünün genetik ile ilgili olduğu düşünülür. Uzun yaşayabilmemiz için atalarımızın da uzun yaşayan insanlar olması gerektiğine inanırız.

Bir bakıma bu bilgi doğrudur. Hayatta edindiğimiz bazı genetik hastalıklar bizi ölüme nispeten yakınlaştırabilir. Buna rağmen bunlardan korunmak ve önlemek için kendi çabalarımıza ihtiyacımız var.

Yaşam sürenizi artırmak için belirlenen ve bilimsel olarak kanıtlanan beslenme ve sağlık protokollerine uyarak bir adım atabilirsiniz. Bu adımlar size uzun yıllar ve sağlıklı bir ömür olarak geri dönebilir.

Bazı bilimsel araştırmalara göre bitkisel ağırlıklı beslenme ve yemeklerde sağlıklı yağ kullanımı, uzun ömürlü yaşamın dikkat yegane tavsiyeleri arasında. Uzun ömür tavsiyeleri isteyenlere yönelik olarak ilerleyen yaşlarında yaşamını optimum seviyede tutabilmek için gerekenlerin başında uyku, beslenme ve hareket gelir…

uzun yaşam için yapılması gerekenler

İlginizi Çekebilir: C vitamininden düzenli uykuya bağışıklık sistemini güçlendirme yolları

Uzun yaşam formülleri

Uyku, beslenme ve egzersizin önemi

Sağlıklı bir yaşam için gerekenlerin başında bu üç temel bileşen gelir.

Uykunun düzenli ve yeterli bir seviyede olmadığı bir hayatta diğerleri de tam manası ile düzene giremez. Melatoninin en çok salgılandığı saatlerde uyumak, günün erken saatlerinde güneş ışığı ile uyanmak ve biyolojik ritme kulak vermek yaşam süresini uzatmanın da kapılarını aralar.

Karanlık ve sessiz bir odada uyumanız uzmanlar tarafından tavsiye edilmektedir. Bir diğer faktör ise egzersizdir.

Çalışmalar gösteriyor ki gençlik yıllarında spor aktiviteleri ile ilgilenen ve düzenli egzersiz yapan insanlar daha uzun bir yaşam sürmektedir. Bunun nedeni ise spor yaparken vücuttaki toksinleri ter yolu ile atmak, hareket kabiliyetini artırmak ve yorulmanın etkisi ile daha kaliteli bir gece uykusu yaşamaktır.

Ayrıca yağ yakımı hızlanacağı için aktif kişiler hızlı kilo almaz. Bu sayede fazla kilonun getirdiği rahatsızlıklara sahip olmadan daha hafif ve sağlıklı bir ömür mümkün hale gelebilir.

Sağlıklı ve uzun bir yaşamın en önemli püf noktası ise beslenme. Yaşam süresini arttıran besinler olarak değerlendirebileceğimiz besinleri sık sık tüketerek bu süreyi uzatabilirsiniz.

Bu besinler genellikle yağdan zengin kuruyemişler, enflamasyon önleyici olarak bildiğimiz zerdeçal ve bitkilerdir.

Sağlıklı Bitkisel Beslenme Faydaları

İlginizi Çekebilir: Dyt. Serap Toplaz yazdı; Egzersiz ve C vitamini

Akdeniz diyeti ile yüzde 12 daha uzun yaşam mümkün mü?

Uzmanlara göre yaşam süresi nasıl artırılır sorusunun çok basit bir cevabı vardır. O da bunların hepsine uyarak dengeli bir beslenme protokolü oluşturmak. Bu beslenme planını oluştururken içerisine sağlıklı yağlar, düşük karbonhidratlı meyve ve sebzeler eklenmeli ve sık sık tüketilmelidir. Kalori hesabı yapılmalı ve kilo almamaya özen gösterilmelidir.

Bitkisel bazlı beslenme olarak önerilen Akdeniz diyeti protokolü takip edilerek beslenen kişilerde yaşam süresinin %12’ye kadar yükseldiği uzmanlar tarafından belirtilmiştir.

Bu beslenme biçimi sayesinde kişiler hipertansiyon, kalp hastalıkları, diyabet gibi beslenmenin etken olduğu hastalıklardan korunabilir. Tüm bunlara uyulduğu ve dikkat edildiği takdirde uzun ömürlü ve sağlıklı bir hayata sahip olunabilir.

Ve son notlar…

Yaşam süresini artıran temel faktörlerden biri de sosyal hayata dair etkileşimi kapsamlı bir yaklaşımla korumak. Araştırmalar etrafında sıklıkla sohbet edebildikleri yakınları ile çevrili ileri yaştaki kimselerin daha uzun yaşadığına işaret ediyor.

Ağır metallar ve alüminyumu hayatınızdan çıkarabilirsiniz. Çok basit bir örnek olarak alüminyum folyo kullanımını sıfırlayın, fırında veya tost makinesinde kullanılan alüminyum, besinlere karışarak vücudunuza girer.

Ek olarak kimyasallardan da uzak durulması öneriliyor. Bu noktada endüstriyel parfümler, öne çıkan kimyasallar arasında ve size zarar veriyor.

Genel itibarıyla zarar veren her şeyden mümkün olduğunca uzak durmanın kaliteli bir yaşamı daha olanaklı hale getireceğine şüphe yok.

İlginizi Çekebilir: Yeşil çaya karşı kahve: Hangisi daha sağlıklı?