Olabilir gibi görünüyor. Çünkü koronavirüs iki yönlü bir etkiyle sizi savunma yapmaya teşvik etti. Bunlar bencilce kendini soyutlamak ve empati ekseninde çevrenize karşı sorumluluk duygusuyla hareket etmek.
Soyutlarken maske kullanımı, uzaktan çalışma, eğitim, sosyal mesafe, kapalı ortamlardan uzak durmak, tatili es geçmek gibi çok temel stratejileri örnek gösterebiliriz.
Empati ise ‘hastalık yayabilirim ve yaydığım insanları tanımıyor olsam da bunun sonuçları üzücü olabilir’ özbilincinden geliyor. Bu noktada hapşırırken ağzımızı kapatmak için kolumuzu kullanıyor, karantina altındaysak kurallara uyuyor, genel itibarıyla temkinli bir yaşamı özümsüyoruz.
Empati ve bencillik duygularının iç içe geçtiği yeni koronavirüs bireyi, bazı zamanlarda dengeyi yitirebiliyor. Çabuk sinirlenme, maskesini takmadığında uyarıldığı anlarda gösterdiği saldırganlık gibi örneklerle karşımıza çıkıyor. Buna dair şimdiye kadar sosyal medyada gördüklerimiz hiç hoş değildi. En son uçakta maske takmayan birinin kendisini uyaran hostese yumruk attığını bile gördük.
Konunun çok daha farklı senaryoları da söz konusu. Koronavirüs ile birlikte birbirine geçen empati ve bencillik duygularındaki karışım, çoğumuz için denge faktörünü kaotik şekilde değiştiriyor.
Olabilecek en saçma talepler, anlamsız tereddütler, ticari yaşamla ilgili etik-dışı hareketler bu noktada sayısız kişinin çeşitli örneklerle karşılaştığı dengesizlik örneklerinin konu başlıkları.
Garip bir örnek mi istiyorsunuz, İstanbul’un tatil yörelerinden Silivri’de bir komşu, diğerini ‘bahçe duvarında çiçek bulunduğu için’ belediyeye şikayet etti. Çünkü ona kızmıştı. Doğal olarak sonuç almayınca bu kez de 20 senedir aynı yerde duran ‘pervazından dolayı’ şikayette bulundu… Ruh halini tahmin etmek çok zor…
Şüphe yok
İnsanoğlu, koronavirüs ile birlikte değişen kimyasının sonuçlarına dur diyemiyor. Çok kişi kırıldı bu dönemde. Büyük aşklar, uzun yılların güvene dayalı emek ve ilişkileri yok edildi. Toplumda büyüklerin anlamsız kararları nedeniyle hayal kırıklığına uğrayan, hatta yıkılan çocuklardan da söz etmeden olmaz. Birçok aile, denge unsurunun sarsılmasına bağlı olaylar nedeniyle sarsıldı, hatta son buldu. Profesyonel yaşamda ‘ani sinir sonucu’ belki de yüz binlerce iş bozuldu, aksamalar yaşandı, zaten sınırlı durumdaki gelirler hiç umulmadık şekilde negatif eğriye evrildi, azaldı…
Geç değil
Çünkü zaman durmadı, devam ediyor….
En nihayetinde eğer sarsılmış durumdaysa eski dengeniz için yeniden ayağa kalkabilir, doğrulabilirsiniz. Bunun için geç değil. Kayıplarınızı telafi etmeniz için de yeni şanslar, atmanız gereken yeni adımlar olabilir. Unutmayın herkes ‘belli ölçüde’ dengesini yitirdi ve empati duygusu da, hiç olmadığı kadar yüksek bir olasılıkla, benliklerde atılacak doğru hamleleri bekliyor.
