Cildimiz için seçtiğimiz kozmetiklerde bizi bu tercihe yönlendiren birçok etken var. Uzun yılardır popülerliğini koruyan markaların ürün çeşitliliğine günbegün yeni ürünler ekleyerek satın alma arzumuzu köpürten pazarlama stratejileri, can alıcı reklamlar, reklamlarda o canım ciltleriyle yıllara meydan okuyan sevdiğimiz saydığımız celebrity’ler, alışkanlıklarımız, duygusal olarak her nevi kurduğumuz bağlar, sevdiklerimizden bize miras kullanım alışkanlıklarımız ve daha neler neler… Hatta bir de küçük-büyük geleneksel kozmetik firmalarının ürünlerinin yanı sıra tüm dünyanın beğeniyle takip ettiği ünlülerin son zamanlarda güzellik ürünü markası çıkarma sevdası baş gösterdi ki, rekabet oldukça kızıştı demek hiç yanlış olmaz…

Kozmetik piyasasında naif duruşuyla etkili olduğu kadar doğa dostu ‘doğal kozmetikler’ var ki bu ürünler de oldukça rekabetçi hale gelmeye başladı. Hatta bu ürünlerin farklı bir kulvarda kendi içlerinde de bir rekabet oluştu ki ‘doğal’ mı ‘organik’ mi konusu sık sık gündem olarak bizi de bu yarışın içinde tutar hale geldi. Biz konuyu genel olarak ele alacağız ve ‘doğal kozmetik’ başlığı altında inceleyeceğiz…

kozmetik ürünler

İlginizi Çekebilir: Sadece 3 adımda daha ince ve zayıf görünmenin yolları

Neden doğal içeriğe sahip ürünler?

Peki neden doğal içeriklere sahip ürünlerin satın alma grafiği hızla yukarıya doğru ivmelendi? Bu sorunun cevabı basit! Dünyanın genel olarak tüketim alışkanlıklarında kimyasal içeriklerden uzaklaşması ve toksik madde içermeyen, insan sağlığına ve çevreye zarar vermeyen ürünlere bilinçli yönelimin artması kozmetik sektörüne de yansıdı. ‘Temiz güzellik’ ve ‘temiz kozmetik’ gibi kavramlarla birlikte ‘sürdürülebilir’ özellikte ‘doğa dostu’ ürünler ön plana çıktı. Artık cilt güzelliği tanımının yerini ‘cilt sağlığı’ aldı ve sağlıklı güzelleşme çabalarında doğal kozmetiğin payı daha da arttı.

Şimdi kozmetik ürünler bazında uzun yıllardır kalıplaşmış satın alma alışkanlıklarımızda farklılık yaratan doğal kozmetiği masaya yatıralım ve bu konuya biraz daha yakından bakalım….

Cilde zarar vermez: Piyasada bulunan kozmetik ürünler sağlığımıza olumsuz etki edebilecek petrokimyasal içeriklerden meydana gelirken, doğal kozmetikler bu maddeleri içermez. Cilt altından doğrudan kana karışan petrol bazlı bu kimyasalların kansere sebep olabileceği bile söyleniyor. Bu nedenle bitki kaynaklı, doğal içerikleri esas alan ürünler kullanılırken vücudumuz ortaya çıkan bu risklere maruz kalmamış oluyor.

doğal içerikli kozmetik

İlgili Okuma: Estetisyen gözüyle güzellik nedir?

Çevreyi korur: Ellerimizi, yüzümüzü, saçlarımızı kısaca tüm vücudumuzu yıkadığımız kozmetikler nereye gidiyor? Bu kimyasal içerikler sulara karışabiliyor. İşte bu noktada doğal kozmetikler, doğal kaynaklara ve çevreye zarar vermeyen içeriklerinin yanı sıra geri dönüşüm özelliğiyle sürdürülebilir yaşama katkı sağlıyor.

Vücudunuzdaki toksik yükü azaltır: Gündelik yaşantımızda vücudumuzda aşırı toksine sebep olabilecek birçok etkenle baş etmek durumundayız. Yediklerimiz, soluduğumuz hava, yaşam tarzımız ve son olarak kullandığımız ürünler vücudumuzda toksik yüke sebep oluyor. Kimyasal maddeler içermeyen doğal kozmetikler ise vücudumuzda bu yükü azaltmaya son derece yardımcı.

Cildinize iyileştirici ve besleyici özellikte doğal içerikler ihtiva eder: Bu ürünlerin yukarıda belirtilen özelliklerinin fazlasıyla ön planda olması, genel olarak iyileştirici gücünün gözden kaçmasına sebep oluyor. Yüzyıllardır doğada bulunan bu şifalı içeriklerin tıpta ve şifacılıkta kullanıldığı düşünüldüğünde günümüzde neden bunun aksi olsun ki?

Hassas ve alerjik ciltlere dosttur:  Doğal kozmetik ürünler kimyasal içermemesi sebebiyle cildi daha az yorar. Bu ürünler özellikle kolay reaksiyon gösteren hassas ve alerjik ciltleri için daha fazla tercih sebebidir. Güvenli içerikleri sayesinde cildi tahriş etmez.

Okuma Önerisi: Hassas dişlerle mücadelenizde birbirinden sağlıklı 6 öneri