Pencere camından çarpa çarpa çıkmaya çalışan ama çıkış yolunu bulamadığı için az ötesindeki dünyaya bir türlü açılamayan bir kelebek hayal edin. Bazen bizler de öyle hissetmez miyiz kendimizi? Dışarıda yaşam akıp giderken sen küçücük hissedersin kendini, yalnızsındır, söyleniyorsundur sürekli… Aslında yaşama karışmak için çok çabalarsın, çok fazla efor sarfedersin oysa ki, ama sonuç hep aynıdır; yine önünde sonunda seni bekleyen o pencere camı…

Bizim için de o pencere camı gibi değil midir hayatımızdaki engeller… Görünmez, yok gibidir ama serttir geçilmez… Camın ardındaki hayata karışmak için tek yol o camı geçmektir bize göre, başka bir çıkış yoktur. Gerçekten öyle midir peki?  Belki de tek yol o cam değildir, belki küçük bir bakış açısı farkıyla yolu biraz değiştirerek aslında bize sonuna kadar açık olan bir kapıdan geçebiliriz. Yapmamız gereken sadece biraz durup fark etmek ve oradan çıkışın diğer yolunu görmeyi istemektir.

Nasıl bir kelebek için gün ışığı, rüzgar veya ev sahibi bir çıkışa işaret ederse, bizim de o kısır döngüden çıkabilmek için yol göstericilerimiz, rehberlerimiz ve mesajlarımız olacaktır. Kulak verirsek o ses ‘bir dakika’ der, ‘bir de şu yoldan gitmeyi denesene’! İşte o anlarda yine seçim bize aittir. Hadi özgür irade ne bekliyorsun! Yine inatla orada kalmaya direniyor musun yoksa dışarıda seni bekleyen güzelliklere yol almaya gerçekten gönüllü müsün? Mücadele verdiğin yerde mi var oluyor senin gerçekliğin yoksa doğan gereği sana sunulan ‘sınırsız oluşunu’ kucaklamaya hazır mısın?

kirmizi-kapali-kapi

Hani bazen olur ya gelir birisi gönderiverir o kelebeği kapıdan dış dünyaya. İşte biz de birisi tutsun kolumuzdan çeksin isteriz, kendi kendimize yapamadığımızı onunla birlikte yapalım diye. Peki hayat cömert midir her zaman bu kadar? Hadi cömert oldu diyelim, kendin bununla başa çıkmayı öğrenmediğin sürece, yine kendi kendine debelenip durmayacak mısın başka bir engelde? Yani yine bir pencere önünde kurtarıcı bekleyerek mi geçecek ömrün?

İşte hayat o pencere camlarını fark etmek ve oradan bir çıkış yolu bulmak için bize sonsuz deneyimler sunar. Ya dışarıda kalır izlersin, ya içine karışır coşkuyla akar gidersin. İnanın hayata dair deneyimler  bir pencere camından izlenmeyecek kadar öğretici ve keyifli. İnanın hayatın renkleri bir camdan görünmeyecek kadar canlı ve olağan üstü.
Hadi ne bekliyorsunuz açın kapıları, pencereleri!