Mart ayının ortalarında beliren akıl almaz etkileri ile birlikte Koronavirüs ekseninde insanoğlu açısından benzersiz bir yıldı 2020… Her ne kadar artık aşı sürecine geçilse de ürpertici süreç 2021’de de devam ediyor. Sürecin en temel argümanı olan hijyene dair tavsiyeler konusunda işlenmemiş ne kaldı dendiğinde sınırları zorlayacak sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Bunlardan biri de ABD’deki Nevada Üniversitesi kaynaklı araştırma…
El ve yüz arasındaki birliktelik sabahın ilk anlarından itibaren başlıyor… Şöyle bir gözlere dokunuyoruz genellikle, yüzü yıkama başta olmak üzere evin içindeki yüz-el etkileşimi devam ediyor. Ancak maskeyi takıp dışarı çıkıldığı zaman işler -en azından şu sıralar- değişiyor. Uzmanlara göre Koronavirüsün beraberinde getirdiği hijyen gereklilikleri ile birlikte tüm zorlayıcı durumlara rağmen elin yüzle temasının mümkün olduğunca minimize edilmesi, hatta kesilmesi gerektiği kaydediliyor.
Nevada Üniversitesi’nden Steven C. Hayes, COVID-19 salgını devam ediyorken yüze dokunmamak için ne yapılabilir diye düşünen insanlara yardımcı olacak önerilerini sıralıyor. Üstelik son derece iddialı, tavsiyelerine uyulması halinde yüze dokunma oranının yüzde 95 gibi yüksek bir oran yerine yaklaşık büyük ölçüde azaltılabileceğini öne sürüyor. Zira önerdiği metodun yüze dokunma oranını yüzde 65’e indireceğini belirtiyor. Peki ne yapmamız gerekli?
İlginizi Çekebilir: Manikürde kanamayı psikolojik yaklaşım ile önleyin
Yüze dokunmamak için ne yapılmalı?
Hayes’e göre akıllı telefon ya da yanımızda taşıyacağınız bir kâğıda ihtiyacımız var. Yüzümüze her dokunduğumuzda bunu not etmemizi istiyor. Kağıda atılan çentik ya da akıllı telefondaki basit bir sayaç uygulamasının iş göreceğini de ekliyor. Bu can sıkıcı işlemi yani not almayı sürekli yaptıkça yüzünüze dokunmaktan kaçınmaya başlıyor ve bir süre sonra da bu davranışınızı azaltıyorsunuz. En azından Hayes’in araştırmaları bu yönde. Sizce denemeye dener mi?
Kaynak: Nevada Üniversitesi