Uyanmak, uyanık kalmak ya da günlük hayatında hareketli olan çoğu insanın vazgeçilmezi kahve, çoğu kişinin doğal kabul ettiği gıdalardan yalnızca biri. Covid-19 öncesinde ve sırasında çoğu kişi günlerinin çoğunu evde geçirdiği için yeni şeyler keşfetmeye daha da açık oldular.
Bir sürü yeni aroma deneniyor… Ve farklı şeyler bulunuyor kahve alanında.
Sizi çocukluğunuzdan tutun bambaşka diyarlara götürebilecek farklı lezzetler keşfediliyor… İnanılmaz… Ancak özellikle bir kahve trendi, kafein bağımlılarının dikkatini çekiyor: Anaerobik kahve.
Anaerobik kahve nedir?
ABD’deki Seattle ve Washington merkezli kahve abonelik servisi Bean Box’ın kahve müdürü Maryna Gray, “…Bir tadım deneyimi sırasında, koku ve tadı o kadar farklı bir kahve vardı ki, tadın fincan kaynaklı olduğunu düşündüm.” diyor. “Nasıl tarif edeceğimden bile emin değildim – karşılaştıracak hiçbir şeyim yoktu.” Merak uyandırıcı değil mi? Devam edelim…
İlginizi Çekebilir: Yüksek tansiyonu düşürmek için kullanabileceğiniz en iyi 10 doğal besin
Anaerobik kahve, keskin tatlarını ve çekirdeklerinin parlak ve taze kalitesini vurgulamak için farklı şekilde işlendiğinden, Grey tattığı tatların süper keskin bir tropikal tadı ve ilginç bir ekşi şeker aroması içerdiğini söyleyip, şunu ekliyor: “Bir fincan kahveden ne alabileceğinize dair beklentileriniz etrafında dönüyor…”
Brooklyn merkezli City of Saints Coffee Roasters’ın direktörü John Johnson, anaerobik kahve yapma sürecinin hiç de kolay olmadığını söylüyor. Havanın çekirdeklerle etkileşime girdiği açık fermantasyon kullanılarak yapılan diğer kahve türlerinin aksine, anaerobik kahve kapalı bir ortamda yapılır.
“Anaerobik kahvede çekirdekler, hava geçirmez kaplara konur. Bu nedenle, kahvede daha fazla meyve aroması ve tatlılık oluşur”diyor Johnson. Ayrıca sürece dahil olan çekirdeklere daha fazla aroma kontrolü sağlamaya da yardımcı olur.
Gray, iklim değişikliğinin kahve üretim araçlarını değiştirdiğini açıklıyor, çünkü endüstri gerçekten dengede olan bir ekosisteme dayanıyor ve bu tarz bir kahvenin, tatların tutarlı kalmasına yardımcı olabileceğini söylese de Johnson, aynı zamanda sürece dahil olanlara farklı maya türleri ekleyerek tatları ve hazırlama tarzlarını geliştirme fırsatı verdiğini de belirtiyor. Ama ufak bir detay: Bu tarz kahvelerde emek ön planda bulunduğu için diğer kahvelere oranla fiyatı daha yüksek. Her ne kadar bazı Kona tarzı kahveler kadar pahalı olmasa da, kesinlikle 15 TL’lik bir dükkan kahvesinden daha pahalı olduğu kesin.
İlginizi Çekebilir: Vegan diyeti: Sağlığa faydaları ve türleri
Aromasından ne beklemelisiniz?
Starbucks kahve önerileri arasında yer almasa da anaerobik kahve, dark roast tercih edenlerin hoşuna gitmeyebilir, ancak lezzet profili bakımından kahve gurmeleri için zaten oldukça çekici bir tür. Bununla birlikte damaktaki notalar, tropikal ve meyvemsiyken aynı zamanda yüzünüze beklenmedik bir tokat yemişsiniz gibi ekşiliği de götürebilir.
Johnson, “Pek çok kahve türünden daha parlak, daha temiz ve daha iyi bir yapıya sahip” diyor. Grey ise kesinlikle süt tavsiye etmiyor, bunun nedeni ise gayet açık: Lezzet profili ekşi olduğu için, süt bu aromayı yalnızca bozuyor. Eğer gerçekten kahvenize bir şeyler eklemek istiyorsanız, önce biraz şekerle başlamanızı öneriyor, ancak yine de orijinal kıvamında tüketmenin en iyi yol olacağını da vurgulamaktan çekinmiyor. Şekersiz dostu biri.
“O kadar yoğun koyu kahve tadı yok,” diyor. “Biraz şeker eklemek, kahvenin soğurken aromasının da yayılmasına yardımcı olur. İşte tam da bu noktada kahve gerçekten güzelleşir. ” diyor, Grey.
Gray, bu tarz kahvenin doğru şekilde demlendiğinde aslında dikkat çeken bir soğuk demleme yaptığını söylüyor. Bu soğuk demlenmiş tarz, kahve kokteyllerine de harika bir aroma katar. “Onunla soğuk demleme yaptığınızda, aslında tamamen farklı bir tat seti elde edeceksiniz. Yani güzel, havalı ve gevrek bir fincan kahveniz olacak”diyor Gray.
Eğer anaerobik kahveyle güne başlamaya hazır olduğunuza emin değilseniz şunu da deneyebilirsiniz; anaerobik kahve, özellikle tatlıların yanında o eşsiz aromasıyla mükemmel bir eşlikçi konumunda. Gray, tadı tanımaya başlamak için önce biraz vanilyalı dondurmanın üzerine koymayı veya krem şanti eklemeyi öneriyor.
İlginizi Çekebilir: Daha fit görünüm için kilo vermeye yüzde 100 etki eden 10 gıda
Anaerobik kahve çeşitleri
Maalesef henüz süpermarket reyonlarına gelmiş bir kahve türü değil bu. Ancak çekirdeklerini internette bulabilirsiniz…
Sweet Tart Candy Ruanda Gasharu Anaerobic
Bu kahvenin tatma notları arasında kayısı, taze papaya ve bir tutam tarçın bulunuyor. Damağınızda kombucha benzeri bir aroma bırakıyor. Fantastik olduğuna inanıyorum.
Kosta Rika Anaerobik
Sıcak çikolata seviyorsanız, bu demleme tarzı tam size göre. Tarçın-şeker tadı ve derin, ipeksi bir koyu kakao temeli var. Biraz pişmiş baharat aromasıyla son dokunuşu yapıyo. Bu, yanında krema kullanabileceğiniz anaerobik bir karışımdır.
Apollo Etiyopya Karışımı
Çiçeksi, çarpıcı ve parlak bir fincan kahve narenciye tadıyla buluşuyor. Damakta ipeksi bir aroma ve ağızda kalıcı bir tada sahip.
The Future – Gelecek
Asitlik ve canlı meyve, benzersiz ve karmaşık bir tat oluşturur. Tropikal bir not ise damağınızı şenlendirir ve lezzete derinlik katar.
Merakla bekliyoruz…
