Stresi meydana getiren olayları stresör yani “stres verici” , stres veren olaylara fizyolojik ya da psikolojik düzeyde verdiğimiz tepkileri ise “stres” olarak tanımlarız. Varlığımızı, sağlığımızı ve bütünlüğümüzü tehdit eden her tür dış etken bizim için stres kaynağıdır…
Stres altındayken bize neler olur?
Stres altındaki durumları fiziksel, duygusal, zihinsel ve davranışsal/sosyal belirtiler şeklinde kategorilendirmek mümkün.
- Fiziksel Belirtiler: Baş ağrısı, kas ağrıları, uyku düzeninde bozulma, iştahta değişiklik, kalp atışında hızlanma, kan basıncında artış, aşırı terleme, yorgunluk, enerji kaybı, yüksek tansiyon ve kalp krizi.
- Duygusal Belirtiler: Kaygı, depresyon, gerginlik, ani duygu değişimleri, aşırı hassasiyet, çabuk ağlama, iş birliğinden kaçınma, değersizlik, yetersizlik ve güvensizlik duyguları, öfke, düşmanlık ve kızgınlık dalgaları.
- Zihinsel Belirtiler: Unutkanlık, dikkati toplayamama, önceden kolaylıkla verilebilen kararları vermekte güçlük, zihin karışıklığı, hatalarda artış, aşırı hayal kurma, obsesif düşünceler, en iyi olanı değil garanti olanı seçmek, şaka veya mizah anlayışı kaybı.
- Davranışsal/Sosyal Belirtiler: Sigara ve içki kullanımında artış, duygusal ve cinsel hayatta düşüncesiz davranışlar, uyuma isteği, randevulara gitmeme ya da zamana uyum sağlayamama, savunmacı tutum, insanlarda sürekli hata aramak ve rencide etmek, birçok kişiyle küsmek, konuşmamak.
İlginizi Çekebilir: Hayatı nasıl yaşıyoruz?
Stres veren olayla karşılaştığımızda nasıl tepkiler veririz?
Selye, bedenin stresli durumlarda verdiği üç aşamalı tepkiyi “Genel Uyum Sendromu” olarak tanımlamıştır.
- Alarm Evresi: Merkezi sinir sistemi harekete geçer ve organizma savaş ya da kaç tepkisi verir. Bu tepki sırasında ani adrenalin salınımı başlar. Kalp atışının artması, solunumun hızlanması, kan şekerinin yükselmesi, ellerin terlemesi ve gerginlik gibi fizyolojik belirtiler görülür.
- Direnme/Adaptasyon Evresi: Önceki süreçte kaybedilen enerji yeniden kazanılmaya ve organizmadaki tahribat giderilmeye başlanır. Yüksek düzeyde kortizol, norepinefrin ve epinefrin salıverilmesinin olduğu evredir. Stres kaynağına uyum sağlanabilirse, her şey normale döner.
- Tükenme Evresi: Stres kaynaklarının yoğunluğu azalmaz ve stres süreklilik gösterirse telafi edici mekanizmalar yıkılır. Bu evrede artık immün sistem baskılanır, kalp rahatsızlıkları, böbrek problemleri gibi bazı hastalıklar görülmeye başlayabilir.
Psikolojik yönüyle stres: Stresi zihnimizde nasıl taşıyoruz?
Zihinsel şartlardan, sosyal şartlara kadar uzanan pek çok değişken bizim aynı olaya farklı tepkiler vermemizi sağlar. Dışarıdan gelen herhangi bir uyarana birimiz gülüp geçerken birimiz çok daha sert tepkiler verebiliriz. Olay tek başına bir belirleyici değildir. Bu nedenle stres veren durumların yanı sıra bu durumlarla karşılaşan bireylerin psikolojik özelliklerini de düşünce, duygu, davranış boyutunda anlamaya, tanımaya ihtiyaç vardır.
Lazarus, zihinsel psikoloji ile ilgili çalışmalarında durumu tanımamıza yardımcı olan faktörleri birincil ve ikincil değerlendirme sistemleri olarak ele alır.
Birincil Değerlendirme; yaşanılan durum algılanır ve kişi için ne anlama geldiği değerlendirilir. Stres verici olarak değerlendirmemiz için bir yaşantının bizi zedeleyeceğini, mücadeleye zorlayacağını yani tehdit edeceğini düşünmemiz gerekir.
İkincil Değerlendirme; ilk aşamada kişi olayı stres verici olarak nitelendirdiyse ikinci aşamada olayı yönlendirme ve olay ile başa çıkabilme yolları ile ilgilidir. Artık imkânları ile bu konuda ne kadar etkin olabileceğine bakar.
Stresle başa çıkmayı zorlaştıran kişilik özellikleri
Kişisel özellikler stresten korunabilme derecesini de belirler. Yeni koşulları kabullenmek, değişimlere uygun olarak kendini programlayabilme becerisi (esneklik) ve geçmiş tecrübelerinden elde ettiklerine bağlı olarak değişim şartlarını görmeye gayret etmek stresle başa çıkmada oldukça önemlidir.
Kişinin yetemediğini düşündüğü ve eksikliğini fark ettiği durumlarda, olayın yarattığından daha yoğun bir stres ortaya çıkar. Kaygı, depresyon, korku vb. stres sonucunda ortaya çıkan psiko-patolojilerdir. Bu patolojiler kişilik özellikleri ile birleşince artabilir veya azalabilir. Uyum sağlamayı zorlaştıran bazı kişilik özellikleri ve stresle mücadeleyi zorlaştıran faktörleri şöyle sıralayabiliriz. Düşmanlık duyguları baskın kişiler, kendilerine her konuda suçluluk payı çıkaranlar, aşırı duyarlı ve duygusal tepkileri önde olanlar, ben merkezci olarak adlandırılan egoist kişilik özelliği baskın olanlar, olayları ya çok iyi ya da çok kötü bulanlar, çocuksu diye bilinen olgunlaşmamış kişilik özelliklerine sahip olanlar, çevreleri ile etkileşimlerinde ve ilişkilerinde yetersiz kalan kişiler stresle başa çıkmakta zorlanmaktadırlar.
İlginizi Çekebilir: Kendimizi inandırdığımız yer neresi?
Olumlu ve olumsuz stres nedir?
Stres hayatın özünde vardır. Bireyi zorlayan, uyumunu bozan hatta acı veren stres, baş edilebildiğindeyse aksine kişiyi ileriye, mutluluğa, başarıya da götürebilmektedir. Zorlanmalar, insanı yenileri aramak, çalışmak, yaratmak konusunda harekete de geçirir. Yani bir krizde hem aşılması beklenen zorluklar hem de bu zorluklar aşıldığında elde edilecek yeni kazançlar vardır.
STRESLE BAŞ EDEBİLMEK MÜMKÜN
Hayatımızı daha zengin ve doyumlu yaşamak istiyorsak alternatifler yaratabilmeliyiz. Hayatımızın kontrolünü elimize almak istiyorsak gerekli olan bilgiyi edinip, bu bilginin verdiği cesaretle girişimde bulunma isteği alternatifler yaratmamızı mümkün kılar.
– Problemi tanımlayın ve nedenini belirleyin.
– Amacınızı ve bu amaçların sebeplerinin neler olduğunu belirleyin.
– Bir eylem süreci belirleyip, uygulayın.
– Sonuçlarını değerlendirin.
Fiziksel ve ruhsal sağlığınızı ne kadar iyi tutarsanız, stres sizi o kadar az etkiler. Daha iyi bir hayat için diğer önerilenler;
Önce nefes almayı öğrenin. Gevşeyin. İyi nefes ağır, derin ve sessiz olmalıdır. Düzenli egzersiz yapmaya zaman ayırın, yeterli ve dengeli beslenmeye dikkat edin, üzerinizde varolan zaman baskısını kaldırmak için hayır demekten çekinmeyin, iş planı yapıp hedeflerinizi belirleyin, sosyal destek alın, birlikte spor ya da sanatsal aktiviteler yapabileceğiniz arkadaşlarınızla vakit geçirin. Zihinsel kaygı ve gerilimden uzaklaşmak için meditasyon yapın.
Psk. Didem Sercan’ın diğer makaleleri için buraya tıklayabilirsiniz.
İlginizi Çekebilir: Duygusal hissettiğiniz anlarda yapmanız gereken 6 şey
Kaynakça
Baltaş, A., Baltaş, Z. (2013). Stres ve Başa Çıkma Yolları. İstanbul: Remzi Kitabevi.
Selye, H. (1946). The general adaptation syndrome and the diseases of adaptation. J Clin Med; 6:117- 230.