Var mıdır gerçekten böyle bir formül? Hem de öznesi insan olan komplike bir varlıktan bahsediyorken hem de bu insan ilişki içindeyken. Bence böyle bir formül yok! İnsan sayılarla, formüllerle anlatılamaz ki, “5 adımda mutlu ilişki, 8 adımda ilişkiyi koruma, 10 adımda sonsuz aşk” gibi keskin rakamsal değerlendirmeler insanın öznelliğiyle pek bağdaşmıyor sanki. Her ilişkimizde bile aynı değilken hatta bırakalım önceki ilişkileri aynı ilişkinin içindeyken bile farklı zamanlarda bambaşka özelliklerimiz ortaya çıkıyorken ilişkimizin nasıl bir formülü olabilir ki?
Bu yazıda formül yok bunu anladık da ne var o zaman? Kaliteli ve öznel ilişkiye dair küçük sırlar var diyelim. Öznel varlıklarız dedim ya haliyle her birimizin ilişkisi de kendine özgü olmakla birlikte ortak bazı olmazsa olmazlar da var. Bir evrensel olan insan olmaya dair ilişkisel özellikler vardır bir de her ilişkinin kendi dinamiği içinde oluşan o ilişkiye ait ilişkisel özellikler vardır. Ortak beklentilerin en başında “3 S” geliyor. Neydi bu 3 S; Sevgi, Saygı, Sadakat. Bunlar dostluk ilişkilerimiz içinde geçerli kavramlar değil mi zaten. Ee o zaman romantik ilişkiye bir S daha eklemek lazım. S.eks (Cinsellik) romantik ilişkinin olmazsa olmazıdır. O halde “Sevgi, Saygı, Sadakat ve S.eks diyerek “4 S” şeklinde değiştiriyoruz bu evrensel olmazsa olmazı.
Zaten ilişkimiz midemizde, kalbimizde uçuşan kelebeklerle başladığı, ayaklarımız yerden kesildiği için sevgi en başta gelen. Başlangıçlar heyecanlı, hevesli, ateşli ve tutkulu olur. İlişkinin devamlılığını getiren faktörler de ise işte devreye diğer o “3 S” giriyor. Saygının, sadakatin ve seksin olmadığı bir ilişki düşünülemez. İşte bunlar hepimizin en başta beklediği temel olmazsa olmazlar.
İlginizi Çekebilir: Senin çakraların hangi şarkıyı söylüyor?
Kaliteli ve öznel ilişkiye dair sırlar
Bir de her ilişkinin dinamiği farklıdır dedim ya orada devreye bambaşka özellikler giriyor. İşte bazı küçük tefek kaliteli ve öznel ilişkimize dair sırlar geliyor.
- Kıyaslama; kimsenin ilişkisi birbirine benzemek zorunda değildir, partnerimizle o sosyal medyada postlarını gördüğümüz falanca arkadaşımızın gittiği yerlere gitmek zorunda değiliz ya da onlar gibi pozlar vermek zorunda da değiliz. Bu bir başkasının ilişkisi için lokomotifken, partnerimizi bu şekilde yaşamak için zorlamak bizim ilişkimizin çıkmazı haline gelebilir. O zaman en başta ilişkimizi kimsenin ilişkisi ile kıyaslamamayı ve başkaları gibi değil kendimiz gibi ilişki yaşamayı seçiyoruz.
Duygusal hissettiğinizde aklınızda olması gereken bu ipuçları hayatınızı kolaylaştıracak!
Açık ve Net İletişim; romantik ilişkiler için o kadar önemli ki açık ve net iletişim. İletişim demek kendimizi karşımızdakine ifade etmek demektir, öyleyse ilişki içinde niye gizemli olalım. Partnerimizle açık ve net bir iletişim kurduğumuzda kendimizi doğrudan ifade etmiş oluruz ve karşı tarafı bulmaca çözmekten kurtarmış oluruz ki dolaylı ifadeler takdir edersiniz ki herkesin kendi anlayış çerçevesinde şekilleneceği için bizim anlatmak istediğimizden farklı bir şey de anlamış olabilir partnerimiz. Açık ve net iletişim ilişki içindeki olabilecek gereksiz gerginlikleri de önler ve böylelikle gerginliği ortadan kaldırmak için uğraşmak yerine partnerimizle birbirimizi keşfetmeye daha çok zaman kalır.
- Duyguları İfade Etmek; duygularımız tanıyıp bunları ifade edebilmek çiftin ilişki içindeki doyumunu oldukça arttıran bir durumdur. Duygularımızı ifade ederken suçlayıcı ifadelerden uzak kalmakta fayda var. İlişki içinde var olan mutluluk, kızgınlık, üzüntü, kaygı vs. gibi duyguları ne kadar dile getirirsek çiftlerin birbirine olan bağı da o kadar artmış olur.
Geri Bildiri; adeta bir hava yastığı görevi görür düzgün uygulandığında. Duyguların ifadesi ile birlikte kullanıldığında ilişki içindeki sorunların büyüyüp içinden çıkılmaz bir hal almasını engelleyeceği gibi ilişki içindeki olumlu özelliklerin de dile getirilmesiyle ilişkinin sağlamlığını da arttırır. Dozunda ve yerinde kullanılmalıdır.
- Bağlılık; bağlılık aman yanlış anlaşılmasın bağımlılık değil. İkisi birbirinden ayrı kavramlar bağlılık ilişkideki güveni ve aidiyeti sağlarken bağımlılık ilişkinin kopmasına neden olur. Bağlılık çok ince çizgide bir yerdedir ilişkide, yine başkasının ilişkisine bakarak oluşturulamaz, herkesin kendi ilişki dinamiğinin içinde kendi ilişki yaşayış tarzlarıyla şekillenebilecek bir kavramdır. Bağlılık içinde güveni ve koşulsuz sevgiyi barındırır.
Alan Açma; kaliteli ilişkinin olmazsa olmazı hatta liste başı olması gereken ihtiyaçtır. Çiftlerin ilişki içinde kendi alanları mutlaka olmalıdır. Sonuçta ördek ailesi gibi her şeyi beraber yapmak her yere beraber gitmek söz konusu olmamalı, düşüncesi bile insanı boğmaya yeterken yaşıyor olmak eyvahlar olsun. Bu alan açmayı başaran çiftler aslında birbirlerine bağlılığı olan gruptan çıkarlar, çünkü aralarındaki bağın birbirlerinden ayrı oldukları zamanda devam ettiğini bilirler. Herkesin alanının olması ilişkiyi hem canlı tutar hem de çiftlerin farklı uğraşları sayesinde stres yoğunluğunu üzerinden atıp stresi ilişkiye yüklememelerini sağlar.
İlginizi Çekebilir: Kendimizi inandırdığımız yer neresi?
- Eğlence; ilişkiye özgüdür çünkü her ilişkinin eğlence anlayışı farklıdır. Bu bazen dışarı çıkmak olurken bazen de evde battaniye altında tüm gün miskinlik yapmak olabilir. Çiftler ilişkilerinin eğlence anlayışını zaten bilirler.
Arkadaşlar; hepimizin hem kendi arkadaşları var hem de ilişki sonra birbirimizin arkadaşlarına dahil olduğumuz arkadaş grupları var. Kendi arkadaşlarımızı ihmal etmeden partnerimizin de arkadaş grubunu seviyorsak onlarda da vakit geçirmek ilişkiyi daha keyifli hale getirebilir. Bu da yine çiftlerin kendi kararıdır herhangi bir yazılı kural yok belki de herkesin sadece kendi arkadaşlarıyla görüşmesi ilişki için daha keyifli olabilir.
- Seyahatler; imkan dahilindeyse yani bütçe hesapları uygunsa beraber uzun ya da kısa seyahatler çok güzel olur. Hatta birlikte gidilen seyahatlerin yanı sıra çiftler kendi arkadaş grupları veya kendi aileleriyle partnerinden ayrı da seyahate çıkabilirler. Bakın yine ilişkinin öznelliği devreye girdi.
Cinsellik; sona sakladım ama romantik ilişkinin olmazsa olmazı hele ki ilişkinin başlarıysa. Tutkunun zirvede, ateşin alev alev olduğu zamanlar. Bu kısımda da iletişim çok önemli. Nelerden zevk alınır, neler sevilir, nelerden hoşlanılmaz gibi cinselliğe dair her şey konuşulmalıdır ki ilişkiden sağlanan doyum artsın. Burada da yine kesin şu yapılmalı bu olmalı gibi söylemler yok çiftlerin deneyerek, konuşarak yola devam edeceği kısım.
Yukarıdaki ufak tefek sırlar da aslında sır değil hepimizin bildiği fakat bazılarımızın uygulamadığı ilişkisel gereklilikler. İlişki dediğimiz hadise iki kişinin bir olmasıdır, kendimizi ilişki içinde birbirimiz aracılığıyla yeniden tanıdığımız birlikte çıktığımız bir yoldur aslında. Yol düz olmayacak hiçbir zaman, engebeler, kavşaklar olacak ve bu yolun uzunluğunu ya da kısalığını önceden hesaplayan bir navigasyon da olmayacak. Yaşayarak şekillenecek ilişki. Velhasıl mutlu ilişkiydi formüldü gibi söylemlere kafa yormak yerine, size iyi gelen biri varsa hayatınızda sıkı sıkı sarılın ve Seni Seviyorum deyin…
Psk. Şule Özdemir’in diğer makaleleri için buraya tıklayabilirsiniz.
İlginizi Çekebilir: Çekici bulma kararı beynimizle mi duygularımızla mı şekillenir?
