Geride bıraktığımız 2020 hepimiz için çok zor bir yıl oldu. Salgınla, felaketlerle, kaosla geçen bu yıl tüm dünya toplumlarını ekonomik anlamda açmaza sürüklerken haliyle sosyal hayatta geri dönüşü olmayan izler bıraktı. Yılı bireysel olarak bizler için zorlu kılan etkenlerden biri de salgından korunmak için evlerde daha fazla vakit geçirmemiz, tüm alışkanlıklarımızı buna göre dönüştürmek zorunda kalışımız oldu. Herkesin evin içinde kendi normalini aradığı, çoğumuzun bu içsel yolculukta teknolojik araçları kullanmayı abartıp ‘an’dan ve gerçek hayattan koptuğu, zihninin içinde kaygı dolu zaman yolculuklarıyla boşa vakit harcadığı 2020’nin ardından yeni umutlarla girdiğimiz 2021’den ortak beklentimiz fiziksel sağlık. Bununla birlikte bence hepimizin ihtiyacı olan şeyler, geçtiğimiz yılın bizde bıraktığı enkazı kaldırmak ve işte ya da günlük yaşamın her anında en yüksek potansiyelinizi elde edebilmek için dijital odaklı bir detoks yapmak. Bu bağlamda işinize yarayabileceğini düşündüğüm dijital odaklı sağlık ve esenlik trendlerini bir araya getirdim…

yarı dijital yarı analog hayat

1- Yarı dijital, yarı analog ‘hibrit hayatlar’ bizi bekliyor

Pandemi bizden çok şey götürdü ama sağladığı kazanımlar da yok değil. Karantina günlerinde aynı evin içinde birlikte yaşadığımız aile üyelerimizle ve en çok da kendimizle vakit geçirme fırsatımız oldu. Durup nefes almak, düşünmek, hayal kurmak için zaman bulduk. Hayatımızı gözden geçirmek adına paha biçilmez bir fırsattı bu.

Evet evin içinde bile olsak Instagram’dan Netflix’e online’daki alışkanlıklarımızdan ödün vermedik belki ama bir süre sonra doğaya ve sosyal ilişkilere olan özlemimizle eğlence olarak gördüğümüz dijital rutinlerimiz bile bize itici gelmeye başladı. Bir kahve içip iki muhabbetinin belini kırdığımız arkadaş sohbetleri sosyal medyada aldığımız beğenilerden daha kıymetli olduğunu idrak ettik.

İnsan var olduğundan beri hayatın en önemli gereksinimi olan sosyalleşmenin değerini anladık. Bu uyanış ile öze dönüş ve hayattaki anlamın çok daha basit ve temelde duygularla ilgili olduğuna dair farkındalık analog zamanları özletti. Aşı ile birlikte normalleşmeye başlayacağı düşünülen toplumsal hayatta bireysel olarak kazanılan bu bilinç belki de en önemli trendlerden biri olacak. Teknolojinin zihnimizi ve ilişkilerimizi yönetmesine daha az izin vereceğimiz zamanlar 2021’de bizi bekliyor.

sürekli online değil anın içinde kalmak

İlginizi Çekebilir: Teknoloji çocukları pasif bir konuma itiyor

2- Sürekli online değil, ‘an’ın içinde kalmak trend olacak

Her ne kadar modern bir dünyada yaşıyor olsak da zihnimiz hala yüzbinlerce yıl önceki atalarımızın zihni ile çalışıyor. Çünkü özellikle son 250 yılda dünyada çok şey değişmiş ve teknoloji inanılmaz bir hızla gelişmiş olsa da bu süre zarfında insan beyni ciddi bir evrim geçirmedi. Kafa hala aynı… Biz öyle değilmiş, sanki dijital çağda elimizdeki telefonlar gibi beynin de bir üst versiyonuna sahipmişiz gibi hareket edip, her şeyi takip etmek ve hiçbir bilgiyi kaçırmamak için sürekli çaba harcayarak zihnimizin ayarlarını bozuyoruz. Ancak bunun ne anlama geldiğini kendimizle bir süre baş başa kalınca bazılarımız anladı bence.

Netflix’e düşen her diziyi anında izlemek, dışarı çıktığın her akşamın fotoğraflarını Instagram’a atmak, aklından geçen her düşünceyi tweet’lemek vs… Bu aksiyonların hepsi hayattaki anlam yolcuğumuz için ne kadar gerekli?  Her şeyi takip etmek, izlemek, paylaşmak ve hiçbir şeyi kaçırmamak 2021’de herkes için değil ama bazılarımız için yavaş yavaş gündemin dışında kalacak gibi.

sağlık ve esenlik platformları

İlginizi Çekebilir: Şehirleri daha yaşanabilir kılan 7 yenilikçi proje

3- Sağlık ve esenlik platformları evin içinde mutluluk yaymaya devam edecek

Evde vakit geçirdiğimiz vakit süresince keşfettiğimiz muhtelif kazanımlardan bir diğeri beden ve zihin sağlığına dair evde de yapılabilecek pek çok şey olduğu. Oysa ki salgın öncesinde ev en iyimser bakış açısıyla bazılarımız için mesai sonrası gidip yemek yedikten sonra kanepeye uzanıp TV’de film izlemek, konsolda oyun oynamak, YouTube’da video izlemek gibi yine bir teknolojik cihazın esiri olarak gerçekleştirdiğimiz eylemler bütünü demekti. Ama yine bazılarımız artık farkındaki her an yanımızda olan ekranlarda eğlencenin ötesinde bize iyi gelecek başka içerikler de var. Yogadan pilatese sağlıklı beslenmeden farkındalık egzersizlerine evde wellness ya da Türkçesi ile sağlık ve esenlik odaklı uygulamalar ve diğer içerikler yeni yılda da hayatımızda güçlenerek var olmaya devam edecek.

dijital-detoks

İlgili Konu: Sosyal medyayı daha verimli kullanma rehberi

4- Dijital detoks patlama yapacak

Ağırlıkla teknoloji odaklı içerikler üreterek para kazanan biri olarak teknolojinin hayatımıza getirdiği faydaları yıllar boyunca farklı mecralarda okuyuculara aktardım. Ancak çoğumuz farkındayız ki teknolojinin kimilerimizi teslim almayı başardığı bir çağın içinden geçiyoruz. Akıllı telefonlarımıza yapışık hayatlarımızda yüz yüze iletişimin yeri yok denecek kadar az. Bu bağlamda hepimizin ihtiyacı dijitalin hayatımızdaki yerini dengelemek. Bunun için bir arınma şart. Dijital detoks son birkaç yıldır çok fazla konuşulan bir trend. Bana göre ortak bir reçetesi yok. Herkesin kendi hayatına göre belirlediği bir zaman aralığında tüm internet ve teknoloji erişimini kısıtlayarak bir arınmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Öyle ki tüm görüşmelerin, toplantıların, etkinliklerin, dost ve aile buluşmalarının bile online yapıldığı 2020’nin sonrası yeni yıl dijital detoks yapmak bence hepimize iyi gelecek.

dijital sağlık uygulamaları

İlgili Konu: Kendine bir ada inşa edip, keyif yapan adam ile tanışın

5- Dijital sağlık uygulamaları kurumsal hayatta daha fazla öne çıkacak

Şirketlerin salgından çıkarmaları gereken en önemli öğretilerden biri çalışanlarının sağlık ve motivasyonuna en az müşteri memnuniyeti kadar önem vermeleri gerektiği oldu. Milyonlarca insanın evden çalıştığı özel hayat ile mesainin birbirine karıştığı aylar boyunca işlerin aksamadan devamı adına zihinsel olarak güçlü kalmak için mücadele eden çalışanlara bazı şirketler destek olurken bazıları ellerini taşın altına koymadılar. Sonuçta ekonomik olarak bu dönemde ayakta kalan şirketler çalışan dostu olanlar oldu. Bu şirketlerin evden çalışan ekiplerine verdikleri teknolojik destek kadar onları zihinsel olarak zinde tutma adına online eğitimlerden farklı motivasyon araçlarına yaptıkları katkılar çok değerliydi. Büyük ihtimalle 2020’nin ikinci yarısında tam zamanlı olamasa bile hibrid olarak yeninden başlayacak ofis yaşamı için işverenler pandeminden öğrendikleri deneyimden yola çıkarak dijital temelli sağlık ve motivasyon araçlarını kurumsal yaşamda daha fazla kullanacaklar. Şirket içi motivasyonu artıran oyunlaştırma odaklı uygulamalardan tutun da Dijital Sağlık koçlarına kadar yapılabilecek pek şey var. Ama en önemlisi pandemi sonrasında da uzaktan çalışmayı çalışanlarına bir seçenek olarak sunabilmek olacak.

İlginizi Çekebilir: Kendimizi inandırdığımız yer neresi?